Türk Lirası varlıklarda bahar havası

Son dönemlerde Türk Lirası varlıklara ilgi hızlandı. Kredi derecelendirme kuruluşlarından olumlu sinyaller gelirken, risk primi 3 yıldan daha uzun sürenin altına indi. Fonlama maliyetlerinde iyileşme dikkat çekti. Tahvil stoku 2022’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Borsa İstanbul’da da rekor serisi devam etti.

Ekonomi yönetimince atılan adımlar ve Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerine olan bağlılığın devam etmesiyle Türkiye ekonomisine ilişkin belirsizlikler azalırken, Türk lirası (TL) varlıklara olan ilgi de artıyor.

Son dönemde uluslararası bazı kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin kredi notunu yükseltirken, TL varlıklara olan ilgi artmaya devam ediyor. Bu durum, Türkiye’nin risk primini olumlu yönde etkilerken, fonlama maliyetlerindeki iyileşme de göze çarpıyor.

TL varlıklara yönelik talep hakkında değerlendirmelerde bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye ekonomisine yönelik artan güven ve öngörülebilirliğin, dış finansman sağlamayı da olumlu etkilediğini belirterek, “2023 yılının ilk 5 ayında 2,9 milyar dolar net portföy çıkışı olurken Haziran 2023-Şubat 2024 döneminde 16,8 milyar dolar net portföy girişi gerçekleşti.” ifadesini kullanmıştı.

KREDİ KURUMLARINDAN OLUMLU SİNYALLER

Standard & Poor’s (S&P), geçen hafta Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltti. S&P, yaptığı değerlendirmede, Türkiye’de yerel seçimlerin ardından dış dengelenmenin de etkisiyle para, maliye ve gelirler politikası arasındaki koordinasyonun iyileşeceğinin düşünüldüğü belirterek, gelecek 2 yıl içinde portföy girişlerinin artacağının, cari açığın daralacağının, enflasyon ve dolarizasyonda düşüşün öngörüldüğünü kaydetti.

Fitch Ratings de mart ayı başında Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltmiş, not görünümünü de “durağan”dan “pozitif”e çıkarmıştı.

Moody’s, bu yılın başında Türkiye’nin kredi notunu “B3” olarak teyit ederken, not görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çevirmişti.

Analistler, gelecek dönemde enflasyonda kalıcı yavaşlamanın sağlanabilmesi ve cari açıkta düşüşün gerçekleşmesi durumunda Moody’s’in 19 Temmuz’daki Türkiye değerlendirmesinde not artışı gelebileceği öngörüsünde bulundu.

RİSK PRİMİ 3 YILIN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE

TL varlıklara uluslararası yatırımcı ilgisini de yansıtan 5 yıllık kredi risk priminin (CDS) düşüşü; kredi derecelendirme kuruluşlarının olumlu değerlendirmeleri, ekonomi yönetiminin dezenflasyonun tesis edilmesine yönelik kararlı adımları, Türkiye’nin dış finansmana erişimini artırmayı sürdürmesinden alınan sinyallerle birlikte devam ediyor.

Türkiye’nin CDS’i, dün Şubat 2021’den bu yana ilk defa 282 baz puanın altına gerileyerek 281,75 baz puana düşerken, şu sıralarda da 279,3 baz puanda bulunuyor.

ÖDEMELER DENGESİNDE İYİLEŞME SÜRÜYOR

Ekonomi yönetiminin attığı adımlarda dezenflasyonun tesis edilmesine yönelik kararlılık dikkati çekiyor. Nisanda aylık bazda Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yüzde 3,18, Yİ-ÜFE yüzde 3,60 artış göstererek öngörüler dahiline gerçekleşti.

Öte yandan, ülkenin dış ticaret verilerinin yanı sıra turizm gelirlerinde de devam eden artışın cari dengeye olan olumlu etkisi sürüyor. Bu yılın ilk 2 ayında geçen yılın aynı dönemine göre ihracat yaklaşık 4 milyar dolar artarak 40,5 milyar dolara çıkarken, ithalat yaklaşık 11 milyar dolar gerileyerek 49,7 milyar dolara indi.

Bu yılın ocak-mart dönemine ilişkin turizm istatistiklerine göre, Türkiye’nin turizm geliri, geçen yılın aynı çeyreğine kıyasla yüzde 5,4 arttı. Söz konusu dönemde turizm gelirleri 8 milyar 784 milyon 800 bin dolar olarak kaydedildi.

Böylece yılın ilk 2 ayında ödemeler dengesi 5,8 milyar dolar açık verirken, geçen yılın aynı dönemine göre cari açıktaki iyileşme yaklaşık 14 milyar dolar oldu. Yıllıklandırılmış cari açık da şubatta 31,8 milyar seviyesinde gerçekleşti. Şubat 2023’te yıllıklandırılmış cari açık 56,4 milyar dolar seviyesinde bulunuyordu.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir