TCMB Başkan Yardımcısı Akçay: Enflasyonun yüzde 30’larda takılıp kalacağını söylemek hurafe
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay, enflasyonun yüzde 30’lu seviyelerde takılıp kalacağını söylemenin hurafe olduğunu belirtti.
Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, İstanbul Finans Merkezi’nde yılın ilk enflasyon raporunun sunumunu gerçekleştirdi.
TCMB, 2025 yılı enflasyon tahminini yüzde 21’den yüzde 24’e yükseltti. Enflasyon tahmini 2026 yılı için yüzde 12, 2027 yılı için yüzde 8 olarak belirlendi.
Merkez Bankasına geçmeden önce enflasyonun yüzde 30-40 düzeyinde yapışkan olabileceğine yönelik açıklaması hatırlatılan Akçay, 2025 enflasyon tahmininin yüzde 21’den 24’e çıkarılmasının enflasyonda yapışkanlık beklenmediği şeklinde yorumlanıp yorumlanmayacağına ilişkin soru üzerine şu cevabı verdi:
“Şaka yollu, ‘Etmez olaydım.’ diyeyim çünkü yanlış anlaşıldı. Orada söylediğim şuydu: ‘O levelin nerede olduğunu aslında bilmiyoruz. 30 da olabilirdi, 40 da olabilirdi ama bir yerlerde bu takılacak.’ demiştim.
Bununla ilgili çalışan arkadaşlara şunu söyleyeyim, geriye dönüp Türkiye verisine baktıklarında aslında birkaç tane yöntem var bununla ilgili. Hangisini kullanırlarsa kullansınlar, 3 ile 5 arasında step ya da rejim düzeyi bulabilirler.
En son takıldığımız yeri kendileri de görebilirler. Bizim de var böyle hesaplamalarımız. Bu, son olduğumuz levelin kırılmakta olduğunu görüyoruz ama yeni levelin nerede ihdas olacağını ve onu kırmakta ne kadar zorlanacağımızı vesaire, biz de bilmiyoruz, kimse de bilmiyor.
Dolayısıyla burada bir hata şu: Biliyormuş gibi söyleyen çok insan var. ’30’larda takılır, inmez.’ Nereden biliyorsunuz? Yani neye istinaden bunu söylüyorsunuz? ’30’a inmesi için maliyetin çok yüksek olması gerekiyor.’ Nereden biliyorsunuz? Belki çok yüksek olacak maliyet. Belki hiç yüksek olması gerekmeyecek.
Tamamıyla bizim duruşumuz. Bizim ne yaptığımız, eş güdüm, kararlılık, bunların hepsiyle çok ilintili şeyler bunlar. Bunları bilmeden ’30’da takıldı, aşağısı zor.’ Bunlar, aslında birazcık hurafe. 30 olabilir ama 20 de olabilir, 18 de olabilir. Bilmiyoruz. Nerede takılacağımızı bilmiyoruz.
Dolayısıyla biliyormuş gibi konuşmanın ne bizim açımızdan ne de bize bir şey aktaranlar açısından doğru olduğu kanaatinde değilim.”