IMF’den G20’ye ‘yavaş ilerleme’ eleştirisi!
IMF, Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te 29-30 Kasım’da düzenlenecek “G20 Liderler Zirvesi” öncesinde “G20 Gözlem Notu” başlıklı raporunu yayımladı. Son dönemde birçok G20 ekonomisinin zayıflama ibareleri göstermeye başladığına ve aşağı yönlü risklerin arttığına işaret edilen raporda, “Son veriler, G20 ülkelerindeki ekonomik yavaşlamanın, finansal şartların özellikle yükselen piyasa ekonomilerinde sıkılaşması ve ticaret gerilimlerinin artmasıyla birlikte baz senaryoya kıyasla daha hızlı olabileceğine işaret ediyor” değerlendirmesine yer verildi.
Ticaret gerilimlerinin daha fazla yükselmesinin ve İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılmasına (Brexit) yönelik belirsizliğin güveni zedeleyerek büyümeyi daha fazla düşürebileceği uyarısında bulunan IMF, G20 genelinde artan borçlanmanın finansal kırılganlıkları derinleştirdiğini bildirdi. Ayrıca, gelişmiş ekonomilerdeki finansal koşulların halen destekleyici olmasına karşın aniden sıkılaşabileceği olasılığına değinilen raporda, hisse senedi fiyatlarında daha fazla düşüş yaşanması veya ABD Merkez Bankası’nın (Fed) beklenenden hızlı faiz artırmasının bu riskin gerçeğe dönüşmesine neden olabileceği kaydedildi.
“G20’NİN HEDEFLERİNE YÖNELİK İLERLEME YAVAŞ”
IMF’nin G20 Gözlem Notu’nda dikkat çeken bir başka değerlendirme ise “G20’nin daha dengeli, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme hedeflerine yönelik ilerleme yavaş kalmaya devam ediyor” eleştirisi oldu. Raporda, dünyanın en büyük 20 ekonomisini yöneten politika yapıcıların birlikte çalışarak artan riskleri sınırlayabileceği, orta vadeli küresel büyümeyi güçlendirebileceği ve faydaların geniş kesimlerce paylaşılmasını sağlayabileceği vurgulandı.
TÜRKİYE’YE YÖNELİK DEĞERLENDİRMELER
IMF raporunda son dönemde yaşanan ekonomik ve finansal gelişmeler özetlenirken, Türkiye’ye yönelik değerlendirmelere de yer verildi. Yükselen piyasa ekonomilerinde yaşanan finansal sıkılaşmanın en fazla Arjantin ve Türkiye’yi etkilediği belirtilen raporda, bunun sonucunda faiz oranlarının iki ülkede ciddi şekilde yükseltildiği anımsatıldı. Ayrıca, Türkiye’de özel sektör kredilerinin kalitesinin düştüğü ve daha fazla mali konsolidasyona ihtiyaç duyulduğu öne sürüldü. AA