Domates üreticisinin fiyat isyanı
Isparta merkeze bağlı Deregüme Köyü’nde ürettikleri domatesi Ortadoğu ve yurt dışında birçok farklı ülke ile iç piyasaya satan üreticiler, kendilerinden 3 liraya çıkan domatesin 10 liraya satışına tepki gösterdi.
Domates üreticisinin aracılar kadar kazanç elde edemediğinden yakınan üreticiler, devletin bu konuda bir çalışma yapmasını istediler. Üretimdeki girdi maliyetlerinin son dönemde doların yükselişinin bahane edilerek yüzde 300 oranlarına varan düzeyde artışının da anormal olduğuna dikkat çeken üreticiler, devletin yalnızca gıda tüketimi değil üretimde kullanılan girdi fiyatlarını da incelemesi talebinde bulunuyor.
“OLMASI GEREKEN ORTALAMA RAKAM YAKLAŞIK 2.5 – 3 LİRA”
Deregüme Köyü’ndeki serasında domates üretimi yapan Mustafa Baykan, satış fiyatlarının şu an olması gerektiği düzeyde bulunduğunu savundu. Baykan, “Domates üretimimizi bu sene Mayıs ayı bitimiyle yaptık hayırlısıyla. Şu anda sezonun sonlarına doğru yaklaşıyoruz. Fiyatlarımız bu sene olması gereken fiyat düzeylerinde. Şu anda 3 lira ve üzeri rakamlara gidiyor. Doların artmasıyla masraflarımız çok arttı. Geçen yıl aynı domates ortalama 1 liraya gidiyordu. Bu sene olması gereken rakam yaklaşık 2.5 – 3 lira. Böyle giderse masraflarımızı kurtarırız. Burada bu yıl ortalama 3 liraya giden domates, genel ortalamaya vurulduğunda 2 liraya düşüyor. Seneye bu rakamların biraz daha üstünde rakamlar olabilmesi lazım ki biz bu üretimi yapabilelim. Bugün aldığımız gübrelerin fiyatı yaklaşık yüzde 300 civarında arttı, işçilik maliyetleri de seneye yine yüzde 50 civarında artacak. İnşallah, seneye de bu fiyatların biraz daha üstünde bir rakam almayı düşünüyoruz.
“FIRSATÇILIK YAPANLAR OLUYOR”
Girdi fiyatlarının düşürülmesi adına dolar kuru üzerinden artan bu fiyatların absürt olduğunu düşündüğünü ifade eden Baykan, “Dolar 2 katına çıksa bile fiyatlar yükselse tamam ama dolar düşüyor fiyatlar yine aynı kalıyor. Artan gübre fiyatları kesinlikle düşmüyor. Bunların önüne geçilmesi lazım. Yani, illaki fırsatçılık yapanlar oluyor” dedi.
“BİZDEN DOMATESİ 3 LİRAYA ALAN ARACILAR, 6 – 7 LİRAYA SATIYOR”
Isparta Deregüme Köyü’nde 3 lira 30 kuruştan yerinde toplanarak satılan domateslerin İstanbul, İzmir, Adana, Ankara gibi hallere gittiğini kaydeden Baykan, “Bizden alınan domatesler halciye, oradan pazarcıya gidiyor. Halci, üstüne bir fiyat koyuyor, pazarcı bir fiyat daha koyunca, fiyatlar anormal şekilde artıyor. Burada, buna bir düzenleme yapılabilir mi, onu bilmiyorum. Bugün, 1 kilo domatesin maliyeti bu yıl için 1.5 lirayı buluyor. Bugün 3 liraya satıyorsam, 1.5 lira şu anda kazanabiliyorum. Ama sezon içerisindeki fiyatlarla ortalamaya vurulduğunda 1.5 – 2 lira gibi bir fiyat ortaya çıkıyor. Yani maliyetine gidiyor. Bizden domatesi 3 liraya alan aracılar, 6 – 7 liraya satıyor. Bunda tabii ki çok afaki bir fiyat farkı var. Olan bizim emeğimize oluyor. Sanki biz, onlar için çalışmış gibi oluyoruz. Böyle olunca, domatesimiz değerinde gitmiyor, emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Şu anda onların kar marjını tam olarak bilemem ama tabii ki yüksek” diye konuştu.
“ASIL PARA KAZANMASI GEREKEN BİZ EMEKÇİLERİZ”
“Halde 3 liraya aldığı domatesi 4.5- 5 liraya satabilir, pazarcı bunu alıp fiyat koyduğu zaman İstanbul Pazarı’nda domates 7 – 8 lirayı buluyor” diyen Baykan, “Herkes para kazanmak istiyor ama asıl para kazanması gereken biz emekçileriz. Bizim kar marjımız çok düşük, onların kar marjı çok yüksek oluyor. Aracılar kazanıyor. Burada ben işçiliğini yapıyorum, 6 ay içinden çıkmıyorum. İlacı, gübresi, çapası, budaması derken işçiliğini biz yapıyoruz. Ama gel gelelim karşılığını alamıyoruz, başkası götürüyor” şeklinde konuştu.
“ÜLKEMİZDE FIRSATÇILIK ÇOK”
Isparta’nın en çok domates üretimi ile ön plana çıkan merkeze bağlı köyü olan Deregümü Köyü Muhtarı ve aynı zamanda bir üretici olan Osman Katırcı ise, domates üretimi konusunda girdi fiyatlarının, dolar bahane edilerek yükseldiğini ve adeta fırsatçılık yapıldığını ileri sürdü.
Muhtar Katırcı, “Bizim geçen yıl bu domatesi üretim maliyetimiz 80-85 kuruştu. Bu yıl Mayıs ayından bu yana 1 lira 20 kuruş olan fiyatımızla önümüzdeki yıl bizim için çok karanlık. Çünkü, Sezonun başında 80 liraya aldığımız 1 torba potasyum nitrat gübre, bugün 240 lira. Bu devlet fabrikasının ürettiği gübre, Gübretaş’ın fiyatları bunlar. Bu fiyatlar, ‘Dolara bağlı’ deniyor ama ben çok da ona inanmıyorum, ülkemizde fırsatçılık çok” ifadelerini kullandı.
“YIL SONUNDA ORTALAMA 1.80- 1.90’A GELDİĞİ ZAMAN ‘ALLAH BEREKET VERSİN’ DİYORUZ”
“Şimdi, 240 liraya 25 kiloluk 1 torba gübreyi alırsak, seneye biz bu üretimi yapamayız” diyen Katırcı, şöyle devam etti; “Yetkililerin buna bir el atması lazım. Büyük bir fırsatçılık var. Domatesin fiyatı bugün 3 lira 30 kuruş. Bu rakamlar görüldüğünde insanlar çok para kazanıldığını zannediyor ama bu yıl sonu ortalamasına bakılınca, 1 liraya satıyorsun, 2 liraya satıyorsun, 3 liraya satıyorsun; yıl sonunda ortalaması 1 lira 80 kuruş, 1 lira 90 kuruşa geldiği zaman biz ‘Allah bereket versin’ diyoruz, karnımızı doyuruyoruz, para kazanıyoruz bu işten.”
“UÇURUM BU: 3 LİRA- 10 LİRA, BÖYLE BİR KAZANÇ YOK”
Köyden üretilen domateslerin Ortadoğu ülkeleri ve iç piyasaya gittiğini belirten Katırcı, “Kalitemiz güzel. Vatandaşımız, alıcımız ve satıcımız memnun. Ama bugün toptan domates bizde 3 lira 30 kuruş iken bana akşam What’s App’tan gelen mesajda; İzmir’den gelen market fiyatında etiket 8 lira 99 kuruş, yani 9 lira. İstanbul’da marketten bir fiyat geliyor, etiket 10 lira. Yani, bu kadar aradaki paralar nerelere gidiyor, kim kazanıyor, ne oluyor, biz onu bilemiyoruz. Buradan domates götüren halci arkadaşları dinlesek; ‘Biz 10 kuruş – 20 kuruşla çalışıyoruz’ diyorlar. Nereye gidiyor, bu parayı kim kazanıyor, halen daha çözmüş değiliz. Bu işe de bir el atılsa iyi olur. Burada, benim üretici arkadaşım 2-3 liraya domates veriyor, orada 10 liralık etiketi gördüğü zaman morali bozuluyor. Yani halcisi de pazarcısı da, herkes bu işten ekmek yesin ama bu kadar uçurum farklarla değil. İstanbul’daki vatandaş da bizim vatandaşımız, burada 3 lirayken orada neden 10 liraya yesin? Yani, çok anormallik var. Hem üretici hem tüketici memnun olsun ki; ülkemizde bir kaos ortamı olmasın. Uçurum bu: 3 lira – 10 lira, yani böyle bir kazanç yok. İnşallah, devletimiz buna da bir el atar ve bu işlere de bir çözüm gelir diye düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.
“NE OLDU DA BÖYLE OLDU?”
Üreticinin girdi maliyetleri konusunda da devletin denetim mekanizmasını geliştirmesi gerektiğini savunan Katırcı, “Gübre, ilaç, bitki besleme piyasası ve her şeyde fiyat denetimi yapılmalı. Çünkü, bu fırsatçılıktan başka bir şey değil. Ne oldu da 80 liralık bir gübre 240 lira oldu, ben bunu anlamış değilim. Ya da 132 lira olan MKP gübre, 320 – 340 lira oldu. Ne oldu da böyle oldu. Yani, dolar bu kadar mı tavan yaptı. Böyle olur ise, bugün 1 lira 20 kuruşa üretilen domates, önümüzdeki sene 2 lira 50 kuruştan aşağı üretilemeyecek. Bunu biz biliyoruz. Seneye 2 lira 50 kuruştan satabileceğinin de garantisi yok. Hiçbir zaman pazarın bir garantisi yoktur. Bugün arz edilir talep vardır, 3 liraya satarsın. Yarın ihtiyaç yoktur, 1 liraya satarsın. Onun için bu fiyatlara el atılması lazım. Ülke olarak, vatandaş olarak, devlet olarak hepimiz el ele verip, bu durumdan çıkmamız lazım” dedi.
İHA