Borsada seçici olma zamanı

Son aylarda borsaya akın akın yatırımcı geliyor. Yüksek enflasyona karşı getiri arayışı, alternatif piyasaların düşük kazanç sağlamaları, 2022 dönem bilançolarının ekonomideki büyüme ve yüksek enflasyon nedeniyle iyi performans göstermeleri yatırımcıları borsaya çeken önemli etkenler oldu.

Ancak perşembe günü sert satışlarla kısa süreli bir panik havası yaşanınca, yatırımcı borsanın düşebileceğini gördü. İşte bu dalgalanma, durumu gözden geçirme ve daha seçici olmayı da beraberinde getirebilir.

Kâr satışlarına rağmen borsada iyimserlik ve çıkış trendleri korunuyor. Borsa İstanbul’da gelen satışları bu aşamada teknik düzeltme olarak görmek mümkün. Çıkışa öncülük eden bazı hisselerde satışların derinlik kazanması BIST100 Endeksi üzerinde etkili oldu. Ancak lokomotif işlevini başka hisselerin almasıyla endeksteki düşüşün devamı gelmedi ve sınırlandı. Eylül ayının son günlerindeki 3.000 seviyelerinden bu yana ciddi düzeltme yapmadan devam eden çıkış hareketi sekteye uğradı ve geçtiğimiz perşembe günü sert satışlar ile kısa süreli bir panik havası yaşanmasına neden oldu. Yatırımcılar borsanın düşebileceğini de görmüş oldu desek yeridir. Bu dalgalanma durumu gözden geçirme ve daha seçici olmayı da beraberinde getirebilir. Özellikle son aylarda borsaya deyim yerinde ise akın akın gelen yeni yatırımcılar açısından daha dikkatli olmak gerekecek.

BAKİYELİ YATIRIMCI 6 MİLYONU AŞTI

Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) kaynaklı açıklamada, 17 Kasım itibariyle bakiyeli yatırımcı sayısının 6 milyonu geçtiği duyuruldu. Hisse senedi sayısının ise 3 milyon 48 bin kişi olduğu, yılbaşından bu yana 682 bin yeni yatırımcının geldiği açıklandı. Yüksek enflasyona karşı getiri arayışı, gayrimenkulü hariç tutarsak alternatif piyasaların düşük kazanç sağlamaları, 2022 dönem bilançolarının ekonomideki büyüme ve yüksek enflasyon nedeniyle iyi performans göstermeleri yatırımcıları borsaya çeken haklı gerekçeler. Ayrıca; Döviz kurlarında bir süredir devam eden yatay seyir ve gerileyen kazanç nedeniyle “kur korumalı mevduata (KKM)” olan ilginin azalması yanında kripto para sektöründe yaşanan son gelişmeler ve kayıpların borsaya ilgiyi daha da artırdığı kabul gören bir konu.

KONUT DIŞINDA SEÇENEK YOK

Özellikle son günlerde piyasaya merhaba diyen yatırımcılar primli bir sürece katılmış oldular. Piyasa ağzıyla tanımlayacak olursak; Tren yola çıkalı epey oldu, bayağı da yol aldı. Ama son durağa daha var mı, yolun neresindeyiz gibi sorular perşembe günkü satışlarla biraz öne çıkmış olabilir. Fakat hisse senetlerini sattıktan sonra enflasyonu yenecek konut dışında ciddi bir alternatif de bulunmuyor. Gerçi konut fiyatlarında da benzer durum var, o sektör de Borsa İstanbul’dan pek farklı değil. TCMB verilerine göre; Konut fiyatları, 2022 yılı Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 189.2, reel olarak ise yüzde 58 oranında arttı. İstanbul için artış yüzde 212.1 olarak açıklandı. BIST100 Endeksi için ise yılbaşından bu yana getiri geçen hafta içinde yüzde 140-150 prim seviyelerine ulaştı. Konuttaki prim daha yüksek. Bilançolara bakıldığında primli fakat temel veriler açısından pahalı olmayan hisseler halen mevcut. Bu açıdan Borsa İstanbul’da olumlu seyir korunmakla birlikte “daha seçici olma” gerekliliğinin altını bir kere daha çizelim.

ABD ENFLASYONU ETKİSİ AZALIYOR

Dış piyasalarda ABD enflasyon verilerindeki gerileme ile Fed’in faiz artırımlarını yavaşlatacağı beklentisinin etkileri zayıflamaya başladı. Güçlü gelen ABD perakende verileri Fed’in faiz artırımına devam için marjının bulunduğu şeklinde değerlendirildi. Bunun yanında ABD haftalık işsizlik başvurularının beklentilerin altında kalarak 222 bin kişi gelmesi istihdam piyasasının gücünü koruduğuna yoruldu. Bilindiği üzere Fed faiz kararları açısından istihdam ve enflasyon verileri ayrı bir öneme sahip. Diğer yandan Fed kaynaklı temkinli görüşler gelmeye başladı. Düşük gelen ABD TÜFE verileri sonrası Fed yetkililerinin “güvercin” tondaki açıklamaları biraz şahinleşti. St. Louis Fed Başkanı James Bullard, politika yapıcıların faiz oranlarını daha da artırması gerektiğini ve enflasyonu düşürmek için faizlerin yeterince kısıtlayıcı seviyeye çıkması gerektiği görüşünde. Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari ise, ABD Merkez Bankası’nın faiz oranlarını ne kadar yükseltmesi gerekeceğini bilmenin zor olduğunu, ancak enflasyonun zirve yaptığı netleşene kadar durmaması gerektiğini söyledi. Kashkari, “Gelecekteki faiz artışlarının ilerlemesini durdurmayı savunmadan önce, enflasyonun tırmanmayı durdurduğuna ikna olmam gerekiyor. Henüz orada değiliz” dedi.

RESESYON RİSKİ

Gerçi Fed’in Aralık toplantısı için 50 baz puan faiz artırım seçeneği hâlâ en yüksek olasılık. Diğer yandan Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde’ın “Faizlerin daha fazla arttırılmasını bekliyoruz. Faiz oranları, para politikası duruşumuzun ana aracı ve öyle kalacak. Resesyonun enflasyonu ciddi ölçüde düşürmesi pek olası değil. Resesyon riski yükseliyor” açıklamaları dikkat çekti. Lagarde bu açıklamalarıyla durumu özetleyip niyetlerini belli eden ileriye yönelik iyi bir yol haritası verdi aslında. ABD’de düşüş görülse de küresel ekonomide enflasyon yüksek seyrini koruyor. Enflasyon oranları (TÜFE), Almanya’da yüzde 10.4, Euro Bölgesi’nde yüzde 10.6 olurken İngiltere yüzde 11.0, Japonya yüzde 3.6 ile son 40 yılın en yüksek seviyelerine ulaşmış durumda. Türkiye’de ise durum malum zaten. Özetle, ABD’nin enflasyonda biraz yol almış olması ilk olumlu tepkilerin ardından piyasaları pek ikna etmişe benzemiyor. En azından bu aşamada.

TCMB TOPLANTISI BEKLENİYOR

24 Kasım Perşembe günü Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplantısı var. Beklentiler 100 baz puanlık indirim yönünde. Piyasanın referans aldığı nokta daha çok Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz aylardaki “faiz daha düşecek ve tek hane” vurgusu içeren açıklamaları. Ancak TCMB’nin faiz kararları konusunda sıkça sürpriz yaptığını dikkate alırsak yine de toplantı sonucunu görmek gerekir diye bir not ekleyelim. Yüksek enflasyon ve dünya ölçeğinde devam eden faiz artırım süreçlerine rağmen büyümeyi önceleyen ekonomi politikalarına bağlı olarak TCMB faiz indirimlerine devam ediyor. Beklentiler tek haneye düşerse duracağı yönünde. Diğer yandan TCMB verileri yakından izleniyor. 11 Kasım ile biten haftada yabancı yatırımcılar; Hisse senetlerinde 116.3 milyon dolar alım, tahvil bonoda (DİBS) 28.6 milyon dolar satış yaptılar. Son iki haftadır hisse senetlerinde alım, tahvil bonoda satış tarafında görülmeleri kayda değer bir durum. Buna karşılık Borsa İstanbul’da hisse senetlerinde yabancı payı %30 seviyesinin altında seyretmeye devam ediyor. Yine 11 Kasım haftasında önceki haftaya göre yaklaşık 4 milyar dolar artarak 117.5 milyar dolara yükselen TCMB brüt rezervlerinde euro/dolar paritesi ve altının ons fiyatındaki yükselişi dikkate almak yerinde olacak.

BORSADA DALGALI SEYİR SÜREBİLİR

Borsada çıkış trendi satışla karşılaştı. İlk destekler 4.450-4.400 seviyelerinde. 4.400 seviyesinin üzerinde çıkış trendi korunabilir. Bu seviyenin altında verilecek sonraki tutunma noktaları 4.300 ve 4.100-4.000 seviyelerinde bulunuyor. Yukarı yönlü hareketlenmelerde ise satışla karşılaşması muhtemel ilk direnç seviyeleri 4.600 ve 4.800 olarak görülüyor. Sonraki dirençler 5.000-5.100 noktalarında. Endekste çıkış trendi korunmakla birlikte yukarı yönlü hareketlenmeler tekrar kâr satışlarıyla karşılaşabilir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir