Türkiye Kimya Sektör Şurası
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kimya Sanayi Meclisi Başkanı Timur Erk, “Katma değeri yüksek, orta ve yüksek teknoloji ile üretilmiş, stratejik önemi olan ve kamu yararı sağlayan büyük ölçekli yatırımlara ve üretilecek kimyasallara Süper Teşvik verilmeli.” dedi.
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin (İKMİB) 17’nci dönem başkanlığını yürüttüğü Kimya Sektör Platformu (KSP) bünyesinde iki yılda bir yapılan “Türkiye Kimya Sektör Şurası” video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi.
“Başkanların Sektörel Sorunları ve Çözüm Önerileri” panelinde konuşan TOBB Kimya Sanayi Meclisi Başkanı Timur Erk, bir ülkenin gelişmişlik göstergesinin o ülkenin kimya sanayisinin geldiği seviye olduğunu belirterek, 30 sektöre ham madde ve ara girdi temin ettiklerini aktardı.
Dış ticaret açığının azaltılması için yeni yatırımlara ihtiyaç olduğunu ifade eden Erk, katma değeri yüksek, orta ve yüksek teknoloji ile üretilmiş, stratejik önemi olan ve kamu yararı sağlayan büyük ölçekli yatırımlara ve üretilecek kimyasallara Süper Teşvik verilmesi önerisinde bulundu.
Erk, Süper Teşviki hak etmiş bir yatırımın asgari yüzde 50 makine ve teçhizat hibesi alması gerektiğini, altyapı ve liman tahsisinin devlet tarafından yapılması gerektiğini söyledi.
Türkiye Kimya, Petrol, Lastik ve Plastik Sanayi İşverenleri Sendikası Başkanı Levent Kocagül, salgının dünyada dengeleri ve iş yapış şekillerini değiştirdiğini aktararak, kimya sektörünün uzun zaman içerisinde yetişmiş işgücüne ulaşabilen bir sektör olduğunu, istihdamın korunmasının bütün sektörlerden daha önemli olduğunu dile getirdi.
Kocagül, Türkiye’nin ekonomik gelişimi için tasarruf tedbirlerinin öneminin farkında olduklarını anlatarak, “Bu konuda üretim, sanayi ve istihdamı destekleyecek politikalara ve güçlü teşviklere ihtiyacımız bulunuyor.” dedi.
Dijitalleşmeye daha fazla yatırım yapılması gerektiğine dikkati çeken Kocagül, “İlgili bakanlıkların ortaklık yaparak, STK’lar ve eğitim kurumlarıyla birlikte öncelikli alanların dönüşümünü kontrol etmesi için ulusal işgücü dönüşüm birimi kurulması gerekiyor.” diye konuştu.
“Türkiye Kimya Derneği, bütün Asya Kimya Birliği’nin başkanlığını sürdürecek”
Türkiye Kimya Derneği Başkanı Prof. Dr. Bahattin Yalçın ise üniversite- sanayi iş birliğinin sağlanması için çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
Yalçın, kimya sanayisinin altyapısının güçlendirilmesi için öğretim üyelerinin görev aldığı ve öğrencilerin burada çalışmalarını yürüttüğü ve sanayicilerin katkısıyla staj ile istihdamın yapılacağı bir üniversitenin açılmasının ülke adına güzel bir gelişme olabileceğini söyledi.
Ar-Ge ile ilgili çalışmaların göz ardı edilmemesi gerektiğini anlatan Yalçın, “Cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıl dönümünde Türkiye Kimya Derneği, bütün Asya Kimya Birliği’nin başkanlığını sürdürecektir. Bu da bize çok büyük onur veriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Plastik Sanayicileri Federasyonu Başkanı Ömer Karadeniz, sektörün uzun yıllardır devam eden yapısal sorunlarının bulunduğunu aktararak, bunların başında yurt içinde yeterli ham madde üretimi olmaması ve nitelikli personel sıkıntısı geldiğini kaydetti.
Kasım ayından bu yana hızlı bir artış trendinde olan ham madde fiyatları sebebiyle sektörün zor günler geçirdiğini ifade eden Karadeniz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu sürecin devam etmesi durumunda işletmelerin üretimlerini durdurmaları söz konusu olacaktır. Öte yandan söz konusu artışın küresel arz şokundan kaynaklanması sebebiyle kısa vadede bir çözüm zor görünüyor olsa da bu yönde atılacak tüm adımları destekliyoruz. Bunun yanı sıra sektörümüzü bu tarz şoklara daha dirençli hale getirecek adımlar atılması önem arz ediyor. Yerli ham madde üretim kapasitesinin artırılması için Bakanımız Mustafa Varank ve Bakan Yardımcımız Hasan Büyükdede büyük emek veriyorlar. Bu sebeple Sayın Bakanımıza ve ekibine çok teşekkür ediyorum. Umarız bu yatırımlar bir an önce tamamlanır ve bunlara yenileri eklenir.”
Karadeniz, sanayi elektriğinin pahalı olmasının özellikle plastik sektörü gibi enerji yoğun sektörlerde hali hazırda kısıtlı olan kar marjlarının daha da düşmesi anlamına geldiğine işaret ederek, “Üretimin desteklenmesi adına bu konuda bir adım atılması ve sanayi elektriğinin rekabet halinde bulunduğumuz tüm ülkelerde olduğu gibi konut elektriğinden daha ucuz olması elzemdir.” dedi.
Plastik Sanayicileri Derneği Başkanı Selçuk Gülsün, navlun fiyatlarındaki artışları anımsatarak, sektörün yapısal sorunlarını ortadan kaldıracak orta ve uzun vadeli stratejilere odaklanarak yapımı devam eden petrokimya tesislerine yenilerinin eklenmesini sağlamak, ham madde tedarikini güvence altına almak adına lojistik hatlar kurmak ve sanayiciyi kontratlı alıma yönlendirmenin sektörü daha dirençli hale getireceğini kaydetti.
Türk Plastik Sanayicileri Araştırma, Geliştirme ve Eğitim Vakfı Başkanı Yavuz Eroğlu, son 6 ay içinde plastik ham maddelerine yüzde 150’yi aşan zamların geldiğini aktararak, plastik sektöründeki firmaların öncelikle müşterileri ile olan fiyat istikrarını tümden bozduğunu belirtti.
Artık fiyat vermenin mümkün olmadığını ifade eden Eroğlu, “Fiyatı verdiniz, müşteriniz kabul etmedi o zaman zararına mal vermek zorundasınız veya müşterinizle ilişkinizi kesip cezai müeyyidelere maruz kalmak zorundasınız.” dedi.
“Yerli ve milli petrokimya tesisleri yatırımları için verilen teşvikler bizleri mutlu ediyor”
Esnek Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı Fahri Özer de esnek ambalaj sanayisinin, toplam ambalaj sanayisi içerisinde yüzde 50’lik bir paya sahip olduğunu belirterek, Esnek Ambalaj Sanayicileri Derneği’nin yaklaşık 20 bine varan çalışanı ile her platformda temsil edildiğini aktardı.
2020 yılı toplam ambalaj ihracatının 5 milyar 150 dolar olduğunu, bu rakamın yüzde 66’sının plastik ambalajın teşkil ettiğini ifade eden Özer, “Sektörümüzün önemli bir sorunu olarak gündeme getirmek istediğim konu ise ülkemizde esnek ambalajlar da kullanılan plastik ham maddesinin yüzde 70’inin ithalat yoluyla temin edilmesidir. Bu zorunluluğu aşmanın yolu hepimizin malumu olduğu üzere, ihtiyacı karşılayacak miktarda yerli ve milli petrokimya tesisleri yatırımlarının yapılmasıdır. Ülkemizde petrokimya yatırımların yapılması için kamunun üzerine düşen destek ve teşvikleri verdiğini görüyoruz. Bu bizleri çok mutlu ediyor, heyecanlandırıyor ve canı gönülden destekliyoruz.” şeklinde konuştu.
“Ham madde üretiminin artırılması için büyük sanayi teşviklerinin verilmesi gerekiyor”
Ambalaj Sanayicileri Derneği Başkanı Mustafa Zeki Sarıbekir ise kimya sektörünün kendileri için çok önemli olduğunu vurguladı.
Kalkınmanın ana anahtarı ve en önemli bileşeninin kimya sektörü olduğunu anlatan Sarıbekir, ham madde üretiminin artırılması için büyük sanayi teşviklerinin verilmesi gerektiğini dile getirdi.
Sarıbekir, AB’nin Yeşil Mutabakatı konusunun önemine işaret ederek, sanayicilerin bu konuda bilgilendirilmesi gerektiğini ve dolayısıyla fırsata dönüşebileceğini kaydetti.
“Kauçuk sektörü 2020 yılı genelinde 2,65 milyar dolar ihracat yaptı”
Kauçuk Derneği Başkan Yardımcısı Fahriye Yüksel, salgının özellikle otomotiv sektörü üzerindeki ağır etkileri yüzünden 2020’nin ikinci çeyreğinde sektörde yüzde 30 daralma yaşandığını belirterek, kauçuk sektöründe 2020 yılı genelinde 2,65 milyar dolar ihracat ile 2019’a kıyasla yalnızca yüzde 5’lik bir daralma görüldüğünü söyledi.
Kauçuk ürünlerinin, sektör ham maddeleri, lastikler ve lastik dışı eşyalar olarak üç kategoride değerlendirildiğini anımsatan Yüksel, şunları kaydetti:
“Lastiklerin büyük çoğunluğunu 6 küresel firma üreterek ortalama 3,10 dolar/kilogram değer ile satarken, lastik dışı eşyaları daha esnek yapılı ve manevra kabiliyeti yüksek, çoğunluğunu KOBİ’lerin oluşturduğu firmaların üretimi ortalama 8,50 dolar/kilogram değerindedir. Yüksek katma değerli, lastik dışı ürünler küresel kauçuk ticaretinin yüzde 31’ini oluştururken, ihracatımızda bu oranın 2020’de yüzde 46 olarak gerçekleşmesi bir başarıdır. Benzer konumda ve hacimde sadece Almanya yüzde 48 ile daha yüksek bir orana ulaşabilmiştir.”