54.5 milyon vatandaş borca battı
Recep GENEL
Vatandaşların borç ve taksit yükü altında ezildiği bir kez daha ortaya çıktı. TÜİK’in verileri 54 milyon 572 bin kişinin (yüzde 69.2) konut alımı ve konut masrafları dışındaki borç ve taksit ödemesi yaptığını gösterdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2017 yılına ilişkin Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması sonuçlarını dün açıkladı. TÜİK’in 78 milyon 862 bin kişi olarak hesapladığı 2017 nüfusu esas alan verilere göre borç ve taksit ödemesi yapanların yüzde 17.3’ü bu durumu ‘Çok yük getiriyor’, yüzde 42.9’u ‘Biraz yük getiriyor’ diye açıkladı. Borçluların sadece yüzde 9’u ödemelerin bütçeye yük getirmediğini belirtti. Vatandaşların 59.1’i ev sahibi olduğunu beyan ederken, 24.7’si kiracı, yüzde 1.4’ünün ise lojmanda yaşadığı görüldü. Üstelik TÜİK’in rakamları bir önceki yılın verilerine dayandığı için borç ve taksit ödemeleri dolayısıyla sıkıntıya düşenlerin sayısında artış yaşandığı ifade ediliyor.
En yüksek gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay, 2017’de bir önceki yıla göre 0.2 puan artarak yüzde 47.4’e yükseldi. En düşük gelire sahip yüzde 20’lik grubun toplam gelirden aldığı pay ise 0.1 puanlık artışla yüzde 6.3 oldu.
Veriler gelir dağılımı adaletsizliğinin ise derinleştiğini gösterdi. Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan ve sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, 1’e yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade eden Gini katsayısı ise 2017’de bir önceki yıla göre 0.001 puan artışla 0,405 olarak tahmin edildi.
KİŞİ BAŞINA GELİR 21.577 TL
TÜİK verilerine göre Türkiye’de ortalama yıllık eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert geliri, geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 12.7 artarak 19 .139 liradan yıllık 21.577 liraya çıktı. Toplam eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirleri içinde en yüksek payın, yüzde 48.9 ile maaş-ücret gelirine ait olduğu belirlendi. İkinci sırayı yüzde 19.7 ile sosyal transfer gelirleri, üçüncü sırayı yüzde 19.6 ile müteşebbis gelirleri aldı. Müteşebbis gelirlerinin yüzde 21.4’ünü tarım dışı gelirler, sosyal transferlerin ise yüzde 91.4’ünü emekli ve dul-yetim aylıkları oluşturdu.
Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan (ortanca) gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı bir önceki yıla kıyasla 0.8 puan gerileyerek yüzde 13.5 olarak gerçekleşti. Medyan gelirin yüzde 60’ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ise yoksulluk oranı bir önceki yıla kıyasla 1.1 puan azalarak okuryazar olmayanların yüzde 25.4’ü, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 21.7’si yoksulken, bu oran lise altı mezunlarda yüzde 11.7, lise ve dengi mezunlarda yüzde 5,5 oldu. Yükseköğretim mezunları yüzde 1.5 ile yoksulluk oranının en düşük gözlendiği grup olarak belirlendi.
Son bir yıldır yoksul olan ve aynı zamanda önceki 3 yıldan en az 2’sinde yoksul olduğu belirlenen fertleri kapsayan ve 4 yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan “sürekli yoksulluk” oranı, 2016’da yüzde 14.6 iken geçen yıl yüzde 14 olarak hesaplandı. Ayrıca, nüfusun yüzde 36.6’sının “sızdıran çatı, nemli duvarlı” yapılarda yaşamak zorunda kaldığı görüldü.
Yüzde 28.7’si geçim sıkıntısı yaşıyor
TÜİK’in dün açıkladığı verilere göre finansal sıkıntıyla karşı karşıya kalan nüfusun oranı olarak tanımlanan ve beklenmedik harcamalar, evden uzakta bir haftalık tatil, ödeme zorluğu, iki günde bir et, tavuk, balık içeren yemek, evin ısınma ihtiyacı, çamaşır makinesi, renkli televizyon, telefon, otomobil sahipliği olarak belirlenen 9 maddeden en az 4’ünü karşılayamayanların durumunu ifade eden “ciddi maddi yoksunluk” oranı, geçen yıl yüzde 28.7 olarak tespit edildi. Bu oran 2016’da yüzde 32.9 düzeyindeydi.