Gazda elimiz güçlendi

Son yıllarda enerjide arz güvenliğini sağlamak için atılan yeni adımlarla artık Türkiye’nin bu anlamda eli güçleniyor. Doğalgaz depolama tesisleri, artan LNG kullanımı, yenilenebilir enerjideki kapasite yükselişi ve TANAP gibi büyük bir projenin Türkiye’yi pazarlık masasında güçlü bir aktöre dönüştürdüğünü söyleyen uluslararası enerji uzmanı Emin Emrah Danış, “Türkiye, Rusya ve İran’a enerji ticaretinde çok fazla bağımlı hale gelmişti. TANAP ile Azeri gazı da artık bu masada bir pazarlık unsuru

Hürriyet gazetesinden Emre Eser’in haberine göre; Türkiye son dönemde enerjide attığı adımlarla hem bu alanda merkez ülke olma yolunda ilerliyor hem de kendi arz güvenliğini sağlama noktasında önemli bir eşiği geride bırakıyor. Türkiye, ilk doğal gazı Bulgaristan üzerinden gelen 842 kilometrelik SSCB-Türkiye doğalgaz boru hattının Nisan 1988’de tamamlanmasıyla kullanmıştı. Aynı yıl Ankara, 1992’de ise İstanbul doğal gazla tanışmıştı. Doğal gaz kullanımı hızla Anadolu’ya yayılmaya başlarken Türkiye’nin bu alanda zamanla bir arz sıkıntısı oluştu. Tüketimin yoğun olduğu bazı kış günlerinde İran ve Rus gazında yaşanan sıkıntılar bu arz sorununu büyüttü. Zaman zaman santrallar gazsız kaldı. Yıllarca “Acaba vanalar kapanacak mı?” sorusu akıllara geldi.

YENİ ALTERNATİFLER OLUŞTU

Zamanla doğalgaz altyapısını geliştiren, gaz tedarik ettiği ülkelerin sayısını arttıran ve bu alanda bir depolama yatırımı yapan Türkiye, son olarak Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) ile kendisini stratejik bir noktaya konumlandırıyor. Uluslararası enerji uzmanı Emin Emrah Danış, “İlk yıllarda Türkiye gaz ihtiyacının büyük bölümünü Rusya’dan karşılıyordu. Daha sonra bunlara Türkmenistan, İran ve Nijerya eklendi ancak enerjide tek bir ülkeye bağımlılık her zaman sorun oluşturdu. Sonuçta iki ülke arasında yaşanacak anlaşmazlıklar enerji krizine dönüşebiliyor. Ancak Türkiye bu sorunu zamanla aşarak enerjide kaynak çeşitlendirme ve tedarikçi ülke sayısını arttırma yoluna gitti. Böylece kendi alternatiflerini oluşturdu” dedi.

GÜÇLÜ PAZARLIK KOZU

Türkiye’nin TANAP ile Rus gazına olan bağımlılığı ciddi derecede azaltığını belirten Danış, “Türkiye böylece milyar dolarlarca büyüklüğe sahip doğalgaz anlaşmalarını imzalarken artık pazarlık masasına daha güçlü oturabilecek. Çünkü çok daha fazla alternatif seçeneği var. Bu hem boru hatları tarafında hem de LNG (Sıvılaştırılmış doğal gaz) tarafındaki hamleler ile gerçekleşti. Karşı tarafa her zaman daha ucuza gaz alabilme potansiyelinin olduğunu gösteriyor” şeklinde konuştu. Türkiye’nin Azerbaycan’dan yıllık ortalama 6-7 milyar metreküplük bir doğal gaz ithalatı olduğunu dile getiren Danış, “TANAP ile bu kapasite ilk yıllarda 12 milyar metreküpün üstüne çıkacak. Bu kademeli olarak artacak. Bununla paralel LNG tarafında da kapasite artıyor. Bunlar devam eden oyunda bizim lehimize olan hamleler”diye konuştu.

SIRA DOĞU AKDENİZ’DE

Türkiye’nin TANAP ile Avrupa’nın da enerji arz güvenliğine katkı sağladığını aktaran Emin Emrah Danış, şunları söyledi: “Avrupa kıta içi tedarikini gittikçe azalttığı için yeni kaynak arayışına girdi. Burada da TANAP onlar için Rus gazına bağımlılığı azaltan bir proje olarak öne çıktı. Bu proje Türkiye’ye değil tüm bölgeye katkı sağladı. Türkiye’nin tıpkı burada olduğu gibi Doğu Akdeniz’de de planı kazan-kazan formülü. Bölgesel bir uzlaşma ile orada da bir ilerleme yaşanabilir.”

50 MİLYAR METREKÜP İTHALAT

Türkiye 2018’de 50.3 milyar metreküp doğal gaz ithal etti. 23.6 milyar metreküp Rusya’dan, 7.9 milyar metreküp İran’dan, 7. 5 milyar metreküp gaz Azerbaycan’dan ithal edilirken ayrıca 11.3 milyar metreküp de LNG ithalatı gerçekleştirildi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir