Faizlerde merkez etkisi

iç gündemde Merkez Bankası toplantısının yansımaları öne çıktı. Merkez, faiz değişikliğine gitmedi. Nisan sonrası için ise faiz indirim beklentisi sürüyor.

İşte Hürriyet gazetesi yazarı Zeynel Balcı’nın bugünkü yazısı…

Perşembe günkü Avrupa Merkez Bankası toplantısından sonra da Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz indirimi konusunda eli rahatladı sayılır. TCMB’nin faiz indirimi konusunda elini güçlendiren diğer bir konu ise Fed’in de faiz arttırım ve bilanço küçültme operasyonlarına ara vermeye hazırlanması.

İÇ ve dış kaynaklı gelişmelerin baskısı altındaki piyasalar yön bulmaya çalışıyor. İç gündemde Merkez Bankası toplantısının yansımaları öne çıkarken pazartesi açıklanacak 2018 yılı son çeyrek büyüme verisi bekleniyor. Ayrıca ödemeler dengesi (cari denge) ile işsizlik ve bütçe verileri yakından izlenecek. Merkez Bankası beklendiği üzere faiz değişimine gitmedi. Toplantı sonrası yapılan açıklamalar önümüzdeki aylar için faiz indirimi algısına neden olmadı. Fakat piyasaların nisan sonrası özellikle haziran için faiz indirim beklentisi sürüyor. Son veriler ışığında 2018 son çeyrek için piyasa beklentisi büyümenin (GSYH) eksi geleceği, 2018’in yüzde 2.5 civarında bir büyüme ile kapanacağı yönünde. Son çeyreğe ait veriler ve baz etkisi eksi olasılığını güçlendiriyor. Perşembe günkü Avrupa Merkez Bankası toplantısından sonra faiz indirimi konusunda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) eli biraz daha rahatladı sayılır. Bununla birlikte ABD Merkez Bankası’nın (Fed) geçen günlerde faiz arttırım ve bilanço küçültme operasyonlarına ara vermeye hazırlanması TCMB’nin olası bir faiz indirimine aynı desteği verecek bir durum.

HEDEF İLE ÇELİŞİYOR

Diğer yandan enflasyon ve piyasa gösterge faiz oranlarındaki (tahvil, bono) düşüş de TCMB’nin faiz indirimini destekliyor. Enflasyondaki düşüşün kalıcı hale gelmesi önemli olacak tabi ki. Merkez Bankası’nın sıkı duruşu ve parasal sıkılaştırmaya rağmen döviz kurlarındaki yükselişi, Türkiye-ABD ilişkilerinde artan tansiyon ve ABD dolarının dış piyasalarda değer kazanımına bağlamak gerekecek. Biraz da dövize talebin etkisi var. Türkiye-ABD ilişkilerinde ‘Türkiye’nin Rusya’dan füze sistemleri satın alması’ odaklı polemik sürüyor. ABD Başkanı Trump’ın ‘Genelleştirilmiş Tercihler Sistemi Programından’ Türkiye’yi çıkarmak istediğini açıklamasını bu yönde karşı bir hamle olarak değerlendirmek de mümkün. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, ABD’nin Türkiye’yi vergi avantajı sağladığı gelişmekte olan ülkeler arasından çıkarmasına tepki göstererek Türkiye-ABD arasındaki ticaret hacminin 75 milyar dolar hedefi ile çeliştiğini söyledi. Hazine nakit dengesinin şubat ayında 25.8 milyar TL açık vermesi bir başka gelişme oldu. TCMB’nin temettüsünün öne çekilerek ocakta fazla verilmesi sonrası şubat ayında görülen yüksek açık dikkat çekti.

GARDLARINI ALIYORLAR

Ana gündemlerden biri de 31 Mart yerel seçimleri tabi ki. Piyasa bu yönde henüz bir fiyatlama yapmış değil. İçeride işler sıkıntılı görülse de geçen hafta gündemin asıl ağırlığı dışarıda dahası öncü merkez bankalarında idi. Avrupa Merkez Bankası perşembe günkü toplantısında faiz oranlarını sabit tutarken yeni TLTRO-III (refinansman programı) başlattı. 2019 yılı Euro Bölgesi büyüme tahminini aşağıya çekti, faiz arttırımını 2019 sonuna erteledi. Parasal genişleme ve gevşek para politikasına devam kararı Euro’ya değer kaybettirirken dolara değer kazandırdı, borsalar düştü. Küresel ekonomilerle ilgili zayıflamaya karşı Fed’den sonra Avrupa Merkez Bankası da gardını almaya başladı. Genişlemeci politikalar aslında piyasalar ve Türkiye’nin içinde bulunduğu dış finansman ihtiyacındaki gelişen ülkeler için olumlu bir karar gibi görünüyor. Ancak bu kararların gerekçesi ekonomilerdeki yavaşlama olunca hayra yorulacak pek bir tarafı da kalmıyor. Avrupa’nın Türkiye’nin en önemli ticari ortağı olması bu yöndeki gelişmeleri de daha önemli hale getiriyor. ABD-Çin ticari görüşmelerinde belirsizlik sürüyor. Trump’ın başlattığı ticaret savaşları sürerken son Avrupa Merkez Bankası kararının ardından yeni bir kur savaşı gelir mi diye akıllardan geçmiyor değil. Zorlaşan gündemin baskısı altındaki piyasalarda temkinli görünüm korunuyor.

BORSADA 100.000 ÖNEMLİ

BORSADA çıkış trendi yerini yatay harekete bırakmış durumda. 100.700-100.000 önemli destek noktaları olarak görülürken bu seviyenin üzerinde tepki alımları gelebilir. 100.000 seviyesinin altına gelinmesi durumunda satışların devamıyla sonraki destekler 98.500-96.500 ve 95.000 seviyelerinde. İlk dirençler ise 105.000-106.000 seviyelerinde. Çıkış hareketinin devamı için 106.000 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Destek seviyelerinde tepki alımları görülse de satış baskısı korunabilir.

DOLAR/TL KURUNDA TEPKİ ÇIKIŞI SÜRÜYOR

DOLAR/TL kurunda tepki çıkışı sürüyor. İlk destekler 5.40-5.36 seviyelerinde görülürken ilk direnç 5.54 seviyesinde bulunuyor. Yatay hareketin tamamlanması ve bir süredir gündeme getirdiğimiz ‘çift dip’ çıkış formasyonunun işlerlik kazanması için ilk aşamada 5.54 seviyesinin geçilmesi önemli olacak. Sonraki dirençler 5.70-5.90 olarak görülüyor. Direnç seviyelerinde satış denemeleri görülse de tepki çıkışı gücünü koruyabilir.

SAYFADA YER ALAN BİLGİLER TAVSİYE NİTELİĞİ TAŞIMAYIP YATIRIM DANIŞMANLIĞI KAPSAMINDA DEĞİLDİR, YATIRIMCI PROFİLİNİZE UYMAYABİLİR.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir