Bu faizlerle indirim işe yaramaz

Ekonomik krizden en çok etkilenen sektörler için vergi indirimlerini devreye alan iktidarın piyasaları canlandırması o kadar da kolay olmayacak. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, dövizdeki tırmanış ve yüksek faizler dolayısıyla durma noktasına gelen otomotiv, beyaz eşya ve mobilya sektöründe cazip vergi indirimleri açıkladı. Konutta ise KDV indiriminin yıl sonuna kadar devam edeceğini duyurdu. Ancak sektör temsilcileri, yüksek faizlerin talebi canlandırmanın önündeki en büyük engel olduğuna dikkat çekti. TL’deki ciddi değer kaybı ile geliri eriyen, enflasyonun altında ezilen vatandaşın ihtiyaç kredisinde yüzde 59’a, konutta yüzde 45’e, taşıtta ise yüzde 65’e ulaşan yıllık faiz maliyetlerine katlanmasının mümkün olmadığı  dile getiriliyor. Kaldı ki, likidite ve batık kredi kaygısı yaşayan bankaların tüketiciye kredi verme konusunda isteksiz davrandığı da bir gerçek.

KREDİ HACMİ DARALIYOR

JCR Eurasia Rating Başkanı Orhan Ökmen, cari açığı ve dolar ihtiyacını artıracak vergi indirimlerinin mevcut konjonktürde mali disiplin açısından uygun olmadığını belirterek, “Ekonomik daralmanın durdurulması için talep artışını değil, bankacılığın çıktı açığının giderilmesine yönelik kredi verme iştahını artıracak makro ihtiyati politikalara öncelik verilmelidir” dedi. Merkez Bankası (MB), politika faizini yüzde 7.50’den yüzde 24’e yükseltti. Hem yurtdışında finansman maliyetinin artması hem de yurtiçinde mevduat faizlerinin yüzde 25’e yükselmesi, kredi faizlerinde son 15 yılın zirvesinin görülmesine neden oldu.

KREDİ HACMİ AZALIYOR

MB’nin geçen ay Para Politikaları Kurulu toplantısında faizi sabit tutması ile bankaların tüketici kredilerine uyguladıkları faizde de bir nebze gerileme oldu ancak halen tüketici için ulaşılabilir seviyelere inmedi. Krizin en büyük göstergelerinden biri olan kredilerde daralma trendi ise özellikle kurlarda sert yükseliş yaşanan ağustostan itibaren kendini göstermeye başladı. 3 Ağustos ile biten haftada 422.2 milyar lira olan toplam tüketici kredisi hacmi, 26 Ekim’le biten haftada 13.3 milyar lira azalarak 408.9 milyara geriledi.

Buna rağmen bankaların faiz gelirleri artıyor. İlk 9 ayda bankalar kredilerden, 41.3 milyarı tüketici ürünü kaynaklı 203.6 milyar, toplamda ise 255.7 milyar lira faiz geliri elde etti. İlk 9 aylık net kârları ise toplam 42.2 milyar lira oldu. Mehtap Ö. ERTÜRK

oto-konut

Faizler düşük olursa otoda alım kolaylaşır

Yılın ilk çeyreğinden sonra yaşanmaya başlayan daralmayla, kur artışları ve yüksek faizli taşıt kredileriyle birlikte otomotiv sektörü 6 ayda durma noktasına geldi.

Satışların yüzde 80’ini oluşturan A-B-C segmentini ilgilendiren 15 puanlık ÖTV indirimiyle sektöre hareketlilik getirilmeye çalışıldı. Ancak ülkemizde araçların yüzde 70-80’e yakını krediyle satın alındığı için satışlardaki düşüşün en önemli sebeplerinden biri de faiz oranlarıydı. Mevduata verilen yüzde 23’lük faiz oranı sıra taşıt kredilerine gelince yıllık yüzde 60-65’i buluyor. Başta OSD Başkanı Haydar Yenigün olmak üzere, Renault Mais Genel Müdürü Berk Çağdaş, Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış CEO’su Ali Haydar Bozkurt ve Suzuki Türkiye Genel Müdürü Ümit Karaarslan, faiz oranlarında da iyileşme beklediklerini açıkladılar. Berk Çağdaş, kredi faizlerinde düzenlemenin tamamlayıcı unsur olacağını vurguladı. Ali Haydar Bozkurt ise “Faizler ne kadar düşük olursa, otomobil almak isteyenlerin işi o kadar kolaylaşır” dedi.  Metin KÖKLÜÇINAR

500 bin liralık konuta çıkan faiz 700 bin lira

Mevduattaki getirinin yüksek olması nedeniyle gayrimenkul artık yatırım aracı olarak tercih edilmezken eve ihtiyacı olanlar da yüksek faizler nedeniyle bankalardan kredi kullanmaktan çekiniyor. Hali hazırda, aylık en düşük yüzde 2, en yüksek ise yüzde 3.1 faiz veren bankalar var. En düşük faizle satın alacağı konut için 100 bin liralık kredi kullanan biri, 10 yıl vadede bankaya 266 bin lira geri ödüyor. 500 bin liralık bir ev için yüzde 2.70 faizle 10 yıl vadeli 300 bin liralık konut kredisi kullanan biri ise bankaya 713 bin 433 lira faiz ödüyor. Masraflar ve ana parayla birlikte toplam ödeme 1 milyon 13 bin lirayı buluyor. Konutta KDV ve tapu harcı indirimi ise 500 bin liralık bir ev alan vatandaşın 10 bin lira yerine 7 bin 500 lira tapu harcı, 90 bin yerine ise 40 bin lira KDV ödemesine imkan tanıyor. Bu durumda alıcı sadece 52 bin 500 lira avantaj sağlıyor. Sektör temsilcileri kalıcı düzenleme yapılması gerektiğini belirtiyor. İsmail ŞAHİN

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir